25 Temmuz 2014 Cuma

Fırında Kompir


Patatesin adı bizim köyde kompirdir. Kompirin kızartması, yemeği, közlemesi yapılır ama bunlara özel bir ad verilmez.

Ekmek fırınına patlıcanlarla birlikte atılır bazen, bazen de yemek piştikten sonra odun ocağında kalan son közlerin içine. Şehirde odun ocağı kullanılmazdı ama annem sobadaki közlerin içine gömerek yapardı közde patatesi. 

Yıllar sonra fırında közlenmiş patates kumpir adıyla çıktı karşımıza. Önce garipsedim kompire kumpir denmesini. Hangisi doğrudur bilmem, zaten bu isimlerde doğruluk aramak da pek anlamlı değil. Her yöre kendi ağzına uyan şekilde yeniden düzenlemiş pek çok sözcüğü.

Kumpir bizim köz kompirimize benziyordu ama çok daha zenginleştirilmişti, çoğu da bize sonradan girmiş tatlarla. Közde patatese peynir, tuz, zeytinyağı üçlüsünden başka lezzetlendirici koymazdık biz. Ketçapın, mayonezin, rus salatasının adını bile duymamıştık. Sosise etin yenmeyecek artıklarından yapılan yiyecek gözüyle bakar, hiç beğenmezdik. Ne içine turşu koymak geçerdi aklımızdan, ne de mısır. Aynı köze atılmış mis gibi darıları koçanından dişleye dişleye yerdik.

Kumpirin zengin tatlarıyla tanışıp çok sevince evde de başladım kompirlerden kumpir yapmaya. Mikrodalga fırınım vardı ve kompirler 15 dakika içinde kumpire dönüşüyordu. Yıllarca bana hizmet ettikten sonra malulen emekliye ayrılan mikrodalga fırınımın yerine yenisini almayınca kumpirsiz kaldık.

Bir kaç defa normal fırında denedim ama pişirmenin saatlerce sürmesi, harcanan onca elektrik ve a la minute bir yemek için o kadar beklemek hiç cazip olmayınca vazgeçtim. Bir kere de önce biraz haşlayıp sonra fırınlamayı denedim ama susuz pişen kumpir lezzetini yakalayamadım. 

Meğerse ben yanlış pişirme uyguluyormuşum. Geçenlerde Refika'nın Mutfağında dolaşırken öğrendim çabuk pişirme yöntemini. Patateslerimi aluminyum folyoya sarıp fırının orta rafına yerleştirdiğim ızgaranın üzerinde pişmeye bırakıyordum. Refika gibi uygulayınca eski pişirme yönteminin yarısı kadar sürede pişti patateslerim.

Neler kullandım:
Kumpire uygun büyüklük ve şekilde patates
Aluminyum folyo
İçine koymak için evde uygun ne varsa


Nasıl yaptım:
Fırını 250 dereceye ayarladım.
Patateslerimi yıkadıktan sonra iki yerinden çatalla deldim. Aslında gerek yok ama patlarsa korkumu yenemiyorum.
Aluminyum folyo ile her bir patatesi sardım
Patatesleri fırın tabanına dizdim.
Fırın tepsisini ters çevirerek patateslere değecek şekilde üzerlerine yerleştirdim. Bu şekilde hava ile değil de hem alttan hem üstten sıcak levhalara değerek daha çabuk piştiler.


45 dakika pişirdikten sonra bir kürdan batırarak ortasına kadar pişip pişmediğini kontrol ettim. Yaptığım iki denemede de bu süre yeterli oldu. Patates büyüklüğüne göre süre değişebilir, mutlaka pişme kontrol edilerek süreye karar verilmeli.

Pişme yeterli olsa bile kabukların iyice kalınlaşması, kızarmanın patatese kadar ilerlemesi isteniyorsa 1 saat tutmak gerekiyor ama sadece pişmesi yeterli denirse daha kısa.

Patatesleri fırından çıkarıp folyosunu açtım. Ortadan ikiye bölüp kaşıkla içlerini hareketlendirdim. Tereyağı ve peynir rendesi ile karıştırıp düzleştirdikten sonra, üzerine  herkes arzusuna göre birşeyler ekledi.

Afiyet olsun...

4 yorum:

Mine Tozanlıoğlu dedi ki...

okurken ağzım sulandı desem patatesle pek bir mesafeliyiz bu aralar hemen yeşillendiğinden midir nedir alınca hemen bitiyor az yapıyorum zaten gidip bir yerlerde mi yemeli ne :)

sarkaç dedi ki...

Mine'cim biz 4 kişilik bir aileyiz ve ben 4 adet patates alıp yaptım bu tarifi denediğim iki seferinde de. Bir ara ben de denk geldimyeşillenen pataeslere ve nedir sebebi bilmiyorum. Son yıllara kadar hiç şahit olmamıştım öyle bir şeye. Bir yerlerde yeme fikri de güzel, gerçekten güzel yapıyor kumpirciler.

çeşnici Handan dedi ki...

Iyi bayramlar .

sarkaç dedi ki...

Çok teşekkür ederim Sevgili Handan, iyi bayramlar

Related Posts with Thumbnails