1 Ağustos 2010 Pazar

Şeker Tadında bir İnsandı Dedem



Şeker Tadında Bir İnsandı Dedem

Rahmetli dedeciğimi bir Ağustos ayında kaybetmiştik. Hayatımda tanıdığım en iyi insandı O. Ne hastalıklar geçirdi ne eziyetler çekti. Bir kez olsun of demedi, bir kez olsun yüzünü karartmadı.

Anneannemi hiç görmedim. Çok genç yaşta vefat etmiş, teyzem ve küçük dayım daha ilkokuldayken. Dedem düşünmemiş tekrar evlenmeyi, çocuklarıyla birlikte yaşamaya devam etmiş.

Haftasonları ağabeyimle beni bahçesine gezmeye götürürdü. Troleybüsden inince uzunca bir mesafe yürünmesi gerekirdi. Kurtuluş savaşında postacılık yapmış dedem. O kadar hızlı yürürdü ki koşar adım yürürdük ona eşlik edebilmek için. Portakal mevsimiyse tatlı portakal ağacının yanına götürürdü bizi, mutlaka yememizi isterdi. Neler yoktu ki dedemin bahçesinde: Portakal, mandalina, incir, badem, erik, dut, nar, iğde... İlk kalp krizini de bizi götürdüğü bir bahçe gezmesinin ardından troleybüs durağında geçirmişti malesef.


Kemeraltına indiğimizde saksı ve toprak sattığı dükkanına uğrardık. Hemen iki saksıyı ters çevirir,  tabure yapardı oturmamız için. Sonra pideciye götürür ikramlarda bulunurdu.

Ağabeyimi Dumlupınar'a, Tınaztepe'ye götürmüştü Kurtuluş Savaşı'nı anlatmak için. Ama ben çok küçüktüm, beni uzak yola götürememişti de ne üzülmüştüm.

Kurban Bayramında gözyaşı dökerdi kurbanlıkların ardından Allah'ın emri diye kurban kesse bile. İncittiği bir tek insan, hatta bir tek hayvan olmuş muydu acaba?

Sonra kalp krizleri, mide kanaması ve felç geçirdi. O adam eve mahkum oldu, konuşma yeteneğini yitirdi. Gene de gülümsemesini kaybetmedi.

Dedemin evi, dedemin ve sevgili teyzemin bize sunduğu bir çocuk cennetiydi. İki kardeş hergün giderdik nerdeyse. Hasta adam (ve de teyzeciğim) bir gün olsun şikayet etmedi bizden ve gürültümüzden. Ama bir konuda sitemi vardı bize. "Televizyonu sonuna kadar seyrediyorsunuz da niye bayrak ve askerler çıkınca onları seyretmeyip hemen kapatıyorsunuz" diye. (Çocuklarım ve gençler için bir not: Benim çocukluğumda tv yayını saat 24de biter ve İstiklal Marşı ile yayın sonlandırılırdı.)

Karnemizi alınca koşardık hemen dedemize göstermek için. Nadiren de olsa hoşuna gitmeyen bir notumuz olursa sadece "bu olmadı" derdi. Bayramlarda elimize tedavüldeki en büyük "banknot"u verirdi.

Dayılarım dedemi sevgili bahçesine her hafta sonu götürmeye devam ettiler, ama artık yürüyerek değil taa içine kadar arabayla. Gene başıyla ağaçları işaret eder gidin yiyin derdi kendisi gidemese de.

Sessizce bizi izlerdi pencerenin önündeki divanının üzerinden. Arada bir eğilir, çekmecesinden Kurtuluş Savaşını anlatan bir kitap çıkarır, tek tek komutanlarının resmini gösterirdi. Bizse en çok istiklal madalyasını görmek isterdik, onu kutsal bir emanet olarak saklardı.

Yıllarca diyet yaptı dedem. Ama sağlığında pilavın yanında hoşaf yoksa "şeker şerbeti yapın bari" dediğini söylerdi annem.  Pilavın yanına hoşaf tadında bir komposto yaptım ben de, şeftali ve armut kullanarak. Dedeciğimi rahmet ve özlemle andım. Mekanı cennet olsun.

6 yorum:

fuat gencal dedi ki...

Mevlam dedenizi yerinde rahat ettirsin. Cennet bahçelerinden bir bahçe olsun inşaallah. Bu güzel yazınız için ayrıca size çok teşekkür ederim. ( Yapmayın lütfen ağlatmayın bizi bizimde dedelerimiz şimdi yanımızda yok. Ama ne çok isterdim. Hiç olmazsa birinin yanımda olmasını.)

Saygılar.

Unknown dedi ki...

Gozlerim dolu dolu okudum yazinizi,

Allah'im rahmet eylesin,yattigi yerde incitmesin insaAllah sevgili Dedeciginizi.

Muhabbetle arkadasim...

sarkaç dedi ki...

Fuat Bey, bizim dedelerimiz yanımızda olmasa da dedeleri hayatta olanlara "onların kıymetlerini bilin" demek istedim aynı zamanda. Çünkü dedeler o kadar özel ki her torun benimki gibi bir dedeye sahip eminim, yeter ki farkında olsunlar.

Mihriban'cığım blogculuk ne güzel bir şeymiş, bedenen çok uzaktaki insanlar birbirleri için bilerek güzel dualarda bulunuyorlar.

Allah dualarımızı kabul etsin.

Sen (Âşiyanda) dedi ki...

Mekânı cennet olsun İnşallah.İlk yorumu yazmak isterdim ama diğer yazanlar da aynen benim duygularımı dile getirmişler.Yine mâzide bir yolculuğa çıktık birlikte.Bütün ölmüşlerimizin ruhu şad olsun...

Unknown dedi ki...

Allah rahmet eylesin.çok güzel bir insanmış.

akdenizkizi.blogspot.com dedi ki...

ALLAH rahmet eylesin...her dedeyi bırakın her babaanne bile aynı değil...:(((....onun için şanslıymışsınız ne güzel...sayfanızıda link bankasında görüp tariflerinizin hepsini geziyorum....hepsi birbirinden güzel...ellerinize emeğinize sağlık...bir de kullandığınız fotoğraf makinenizin markasını sayfama not bırakırsanız sevinirim...sevgiler

Related Posts with Thumbnails