23 Nisan 2014 Çarşamba

Adalet İçin


Doğru dürüst yemek yapmaya zaman ayırmadığım yayınlarımdan da belli oluyor değil mi? Çoktan vazgeçtim yemek bloğu olmaktan. Gelip birşeyler yazıp kendimi oyaladığım bir mekan burası. Yemek yapmayınca gelemiyordum, bari başka bahanelerle burada olayım diyerek tiyatro, dizi derken izlediğim filmlerden de nasibini alacak bloğum.


Geçen hafta izledim "Adalet İçin" adıyla gösterime giren filmi. Orjinal adı Micheal Kohlhaas'mış. Türkçe'ye de çevrilmiş bir kitaptan uyarlanmış senaryo.


Kurumsal adalet mekanizmasının adil işlemediğini gören bir at tüccarının kendi adaletini kendi sağlamak istemesi üzerine kurulu bir film. 

Kişisel olarak her zaman ilgimi çeken bir konu. Tüm adaletsizliğine rağmen sistemin dışında adalet aranması düşüncesi rahatsız eder beni. Kabile mantığıyla kişilerin kendilerine özel hukuk oluşturmalarını da kabul edilemez bulurum. Kişiler kendi adaletlerini kendileri sağlamak yerine sistemin düzeltilmesi için vermelidir savaşlarını.

Filmde, sistem dışında aranan adaletin istenmeden yol açacağı haksızlıklar ve bu haksızlıklara zemin hazırlayanın da, adalet için yola çıkan kişi oluşu işleniyordu. Konu olarak da izleniş yolu olarak da hoşuma gitti, bittiğinde koltuğumdan kalkamayacak kadar beni etkiledi. Bu etkilenişte Mads Mikellsen'in performansının yeri büyüktü.

"Ne için yapıyorsun bunu, Annem için mi ?" diye sordu küçük kız.
Cevap "Hayır"
"Atlar için mi?" 
Cevap yine "Hayır"

Çevirmenler filmin adını Türkçeleştirerek tamamlamış konuşmayı: "Adalet için"

Oysa böyle bir cevabı yoktu Kohlhaas'ın. Kızının sorusuna cevap vermeden sonlandırmıştı konuşmayı. Çünkü yaptıklarının adalet için olmadığını anlamıştı. Bence izleyici olarak benim de bunu anlamam gerekiyor, filme ad verenlerin düşündüğünün tam tersine.

1 yorum:

dergi dedi ki...

Paylaşımınız için teşekkürler.. Kaliteli paylaşımlarınızın devamını bekliyoruz. Kolay gelsin!

Related Posts with Thumbnails