Artemio Cruz'un Ölümü
Carlos Fuentes
Latin Amerika yazarlarını seviyorum. Latin Amerika'daki devrimleri, karşı devrimleri anlatan kitapları merakla okuyorum. Fuentes'i ilk kez okuyacaktım. Kitapla ilgili hiç bir önbilgim yoktu, rastgele seçmiştim. Adının çağrıştırdığı gibi ölüme yaklaşmış yaşlı bir adamın hastane yatağında hissettikleriyle başladı kitap.
Kitabın ilk sayfalarında uzun uzun cümleleri okuyunca, ne oluyoruz, Kara Kitap'daki cümlelere rakip mi geliyor dedim. Neyse sonradan cümleler normal hale geldi. Bu sefer de yaşlı adam konuşuyor mu düşünüyor mu karmaşası yaşamaya başladım. Tam bunu çözdüm derken tarihte gidip gelmelere başladık. Hadi bunu da yakaladım bir ucundan bu sefer de aynı zaman diliminde olaylar ve düşünceler iç içe geçip karıştı. Artemio Cruz bir kez bile ölmezken ben bin kez ölüp dirildim.
Bu kitabı okuma sürecimi şöyle özetleyebilirim: Bu 300 sayfacık kitap tam 33 gün elimde kaldı. İlk yarısını 31 günde, son yarısını 2 günde okudum.
Epey geç ve güç oldu kitabı kavramam, yazarın anlatımına alışmam. Ama bir oldu ki pir oldu. Muhteşem bir kitapmış. Cümleleri tek başına ayrı bir lezzet, olaylar bütünlüğü içinde vurucu.
Artemio'nun çelişkileri nasıl da içimde. Olağanüstü bir yaşamda ne kadar olağan çelişkiler. "Bu beden benim değil, sevgilimin de hakkı var bu bedende" diyerek çatışmadan kaçarken sevgilisinin, savaşıp da yok etmediği düşman tarafından öldürülmesini sıradan yaşamıma uyarlamam ne kadar kolay. "Devrim adına yapılan yağmalar, devrim yararına çalışmak bahanesiyle kendini sivriltmek" diye özetlenen yaşam çok yakın gelmez mi bize, ille de nesnesinin devrim olması gerekmiyor ki.
Resmin dışında kalan şeyler? Ressamın çerçevesine girememiş ama onları görebilirsen resmi kavrarsın. Tek başına bu bile yeterdi kitabı sevmem için.
Bazı kitapların bazı bölümleri vardır. Tekrar tekrar, aklıma geldikçe döner döner okurum. Artemio'nun mirasını anlattığı bölüm işte böyle. Bir kez okumak yetmedi, bu kez anlamadığım için değil, büyük zevk aldığım için tekrar okudum, ve bir daha, bir daha okuyacağım.
Yazar Cruz'un hastalığı sırasında hissettiği acıyı öyle somutlaştırmış ki sizin de yaşamamanız imkansız. Ve de ruhundaki çırpınışlar, gidip gelmeler...
"Biz üçümüz..."
Benim anlatabilmem mümkün değil, bu kitap bambaşka.
Tesadüf eseri karşılıklı olarak birbirimizi mimlediğimiz Değerli AğzıBozukDüşmanı'nın mimi için miras bölümünden kısa bir paragraf:
işte onların mirası;
onlara suratlarını, tatlı, uzak, her şeyi bugün yaptıkları, her şeyi bugün söyledikleri için yarınlardan yoksun suratlarını miras bırakacaksın; onlar bugünü simgeliyorlar ve bugünde yaşıyorlar; yarını umursamadıkları için yarın diyorlar; sen onların zoraki geleceği olacaksın, yarını düşünerek bugün kendini tüketeceksin; oysa onlar sadece bugünü yaşadıkları için yarın olacaklar;
Tesadüf eseri karşılıklı olarak birbirimizi mimlediğimiz Değerli AğzıBozukDüşmanı'nın mimi için miras bölümünden kısa bir paragraf:
işte onların mirası;
onlara suratlarını, tatlı, uzak, her şeyi bugün yaptıkları, her şeyi bugün söyledikleri için yarınlardan yoksun suratlarını miras bırakacaksın; onlar bugünü simgeliyorlar ve bugünde yaşıyorlar; yarını umursamadıkları için yarın diyorlar; sen onların zoraki geleceği olacaksın, yarını düşünerek bugün kendini tüketeceksin; oysa onlar sadece bugünü yaşadıkları için yarın olacaklar;