3 Mart 2010 Çarşamba

Kahkahalar Ülkesi





KAHKAHALAR ÜLKESİ

JONATHAN CAROLL

Sanıyorum bende bir problem var. Son 3-4 aydır okuduğum kitaplardan zevk alamıyorum. Kitaplar elimde sürükleniyor, zorla bitiyor. Kitapla bütünleşemiyor, içine dalamıyorum kitapların. Bu dönemde okuduğum tüm kitapları bir kez daha okumalıyım onlara haksızlık etmiş olmamak için.

Belki bu durumumdan kurtulabilirim diye umutla Kahkahalar Ülkesini okudum. Ama o da aynı akibete uğradı. Sarmadı beni. Mantıkdışılığı sıktı. Aslında biliyorum ki mantık arıyorsan roman okumayacaksın. Mantık gözlüğünden ne kadar kurtulursan, o kadar düz okumanın dışına çıkabilir, romanla birlikte yaşayabilirsin. Ama olmadı işte…

Yazılanların gerçeğe dönüşmesi çoğu kitap tutkununun hayalidir sanırım. Romandaki kasabanın halkını iki kişi hariç yazılan kitabın kahramanları oluşturuyor. Olaylar da kitapda yazıldığı şekilde ve sırayla gerçekleşiyor.

Kasabanın yaratıcısı olan yazarın ölümüyle birlikte, yarım kalan kitabın (Sanki Lev-i Mahfuz’un) sonuna yaklaşıldıkça olayların yazılanlardan sapması, kitap kahramanlarını kitabı tamamlayacak bir yazar bulma arayışına yöneltir. Yazar o kadar iyi olmalı ki kitabı tamamlamakla kalmamalı yaratıcının da geri dönüşünü sağlayabilmelidir.

Amacı sadece çok sevdiği çocuk kitapları yazarının biyografisini yazmak olan bir akademisyen ve en az onun kadar yazarın tutkunu bir genç kadının kasabada yaşadıkları anlatılıyor kitapda.

Dedim ya, zevk alamadım kitapdan, oysa tam benlik bir konusu vardı…

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails