31 Ocak 2010 Pazar

Fraktal Karnıbahar Salatası




Fraktal Karnıbahar Salatası

Markette görünce şaşırdım, olağanüstü bir şekli vardı, üç boyutlu bir fraktaldı sanki.
Etiketine baktım “piramit karnıbahar” yazıyordu. Daha önce hiç görmemiştim.  Dayanamadım hemen aldım.
Haşladım, salatasını yaptım. Tadı da alıştığım karnıbahardan daha güzel geldi bana. Garnitür olarak da çok hoşuma gitti doğrsusu.

Jöleli Pasta


Jöleli Pasta

Benim klasik tariflerimden biridir, hiç bıkmadan mevsim meyvelerine göre yaparım. Bunu 2010 yılbaşı öncesinde hazırladım.

Malzemeler:
4 yumurta
1 veya 1,5 su bardağı un (yumurtalar küçükse 1, iri ise 1,5 su bardağı kullanıyorum)
1 su bardağı toz şeker
1 paket vanilya
½ paket kabartma tozu
1 poşet krem şanti-süt (üstündeki tarifine göre hazırlanmış)
1 paket jöle (üzerindeki tarife göre hazırlanmış)
Mevsim meyveleri

Yapılışı:
Pandispanya:
4 yumurtanın beyazı ile 1 su bardağı şeker beyazlaşana kadar çırpılır. Üzerine yumurtaların sarısı ilave edilir karıştırılır. Un eklendikten sonra topaksız olana kadar kısa süreyle çırpılır. Vanilya ve kabartma tozu eklenir, iki-üç kez karıştırılır. Yağlı kağıt serilmiş büyük fırın tepsisine yayılır. Soğuk fırına verilir. 170C de 15 dakika pişirilir.

Krem şanti tarifine göre hazırlanır, dolapda en az 1 saat bekletilir.

Meyveler dilimlenir.

Jöle tarifine göre (ortam sıcaklığına bağlı olarak değişmekle birlikte kullanımdan en az 20 dakika önce hazırlanır. Oda sıcaklığında soğumaya bırakılır.

Pandispanya pişip soğuduktan sonra servis kabınızın ölçülerine göre en az iki parçaya ayrılır. İlk parça servis kabına yerleştirilir. Üstüne krem şanti sürülür, arasına meyve parçaları konur. kalan pandispanya parçası ikinci kat olarak yerleştirilir. Krem şanti kalınca bir kat sürüldükten sonra üzerine meyveler dekoratif şekilde yerleştirilir.Soğumuş jöle pelteleşme kıvamına yaklaştığında üzerine dökülür. Buzdolabında soğumaya bırakılır. Jöleniz dökülemeyecek kıvama geldiyse ısıtarak akıcı kıvama getirebilirsiniz.

Floransa Büyücüsü

FLORANSA BÜYÜCÜSÜ

SALMAN RUSHDIE

Bu kitapda aradığımı bulamadım, çok beklentim vardı herhalde Salman Rüşdi’den. Klasik doğu hikaye anlatıcılarının izinden gitmeye çalışmış ama bunu başaramamış, sürükleyici değil hatta yer yer sıkıcı bir roman ortaya çıkmış.

Haksızlık etmek istemem, büyük bir yazar olduğunun kanıtları da var kitapta. Mesela hükümdarın hayali eşini o kadar kolaylıkla kabullendirip benimsetiyor ki olağandışılığı hissettirtmiyor okuyucusuna.

Hükümdarın kabuğunu çatlatıp farklı bir dünyaya ulaşma çabaları da sanki Rüşdi’nin kendini anlatıyor. O zamanlarda hükümdarlar böyle düşüncelere arayışlara kapılır mıydı yoksa yazar ikilemleri gözönüne serip kendi düşüncelerini aktarmaya mı çalışyor diye düşündürüyor. Epeyce göze batar şekilde yapmış çünkü bunu.

Kitabın tanıtımında yazarın çok uzun süren bir ön hazırlık çalışması yaptığından behsediyordu. O nedenle tarihte yer alan olaylarla ilgili yazdıkları ilgimi çekti. Yolunun üzerinde rastladığı her toplumun hem iyi hem de kötü taraflarından bahsedebilmiş, kanımca olanlara yeterince yukarıdan bakıp tarafsız davranabilmiş.

Kitabın sonunda bir sürpriz beklemiyordum, Rüşdi sürprizci bir macera/polisiye romancıs değil çünkü. Gene de sanki sürpriz yapmaya çalışmış, ama bu, çok önceden tahmin edilen bir sonla bitmekten alıkoyamamış kitabı.

Posted by Picasa

Bir Pandemi Geçti Mi Acaba?

Ekim, Kasım, Aralık 2009 ne kadar yoğundu, işten başımı kaldıramadım. Çocuklarımla bile ilgilenemedim. Şimdilerde biraz vakit buluyorum işten başka şeylere. Umarım bir daha pandemi hatta epidemi bile yaşanmaz.

Keşke hastalıklar olmasa herkes sağlıklı olsa.
Related Posts with Thumbnails