Çok turşu tüketen bir aile değiliz. Belki yılda bir kere aklımıza düşüp de alırız ama hiç uymaz damak tadıma hazır turşular.
Pazarda turşulukları görünce bir heves turşu yapmıştım sonbaharın ilk günlerinde. Sirke tadının ağır basması eleştiri almıştı. Ben de suyunu içememiştim, limon tuzu nedeniyle. Biliyorum turşu suyu içilmesi gereken bir şey değil, hatta içmemek daha iyi. Ama nefis köreltecek kadarcık olsun, çok severim turşu suyunu yudumlamayı.
Yaptığım turşuda istenen damak tadına ulaşamayınca vazgeçmek yerine yeni tarif arayışlarıma başladım. Belleğime danıştım önce, annem nasıl turşu yapardı?
Tuzlu ve biraz şekerli karışım hazırladığını hatırlıyorum hayal meyal. Turşular olgunlaşınca da yenecek kadarını limonlu suda bir-iki gün beklettiğini. Ama anılarım o kadar eski ki, emin olamıyorum. Babama yüksek tansiyon teşhisi konup tuz yasaklanınca bırakmıştı annem turşu yapmayı.
Bloglar ne güne duruyordu?
Blogdaşlarımı gezdim, tariflere baktım. Biliyorum tarifleri çok güzel turşuların öncüsüydü. Sarmısak, kereviz sapı ve maydanozun rayihası turşunun lezzetine lezzet katacaktı ama annemin yaptığı gibi saf turşuyu istiyordu bu kez damağım.
Bir de tuz sorunu vardı. Pratik yöntemler gördüm yumurta yüzdürmek gibi veya bir kimyacı duyarlılığında hacim gram ölçüleri.
Bir kez daha denedim, yok olmadı. İstediğim lezzete ulaşamadım. Sirkeyi, sarmısağı, maydanozu çıkarınca, ruhunu da bozmuş oldum tariflerin.
İnsan çoğu zaman en yakınındaki değeri atlar, uzaklara gider aradığını bulmak için. İlim için Çin'e gitmeden önce kapısından içeriye bakmalı insan. Kayınvalideme söz ettim başarısız turşu girişimlerimden. O da yıllar önce bırakmıştı turşu yapmayı. Başarılı bir tarifi varmış ama yapılmaya yapılmaya unutulmuş ölçüler. Ana hatları belli yine de. İri tuz, 5-6 nohut, limon suyu, kaynamış soğutulmuş su ve ille de savurma.
Ama benim derdim tuz. Ne kadar tuz koyacağım?
Cevap basit; tuzu azar azar ekle, içebileceğin kıvamın üzerine çıkmasın miktarı. Ohhhhhhhhh bu kadar basitmiş meğerse. Herkesin ağız tadı farklı, benim tuşumun tuz ayarı da benim ağız tadıma göre oldu. 2 litrelik kavanoza 1 limonun suyunu da ekledim. 5-6 adet de nohut, 1 tatlı kaşığı kadar şeker.
Bazan unutsam da çoğunlukla savurdum turşumu. Bir kaba yüksekten boşaltıyordum turşumun suyunu, sonra yine yüksekten kavanozun içine geriye. Havalandı, tazalendi böylece turşum. Beyazlıklar, kef oluşmadı ağzında.
Biraz geç oldu, 1.5 ay gibi. Domateslerim tam kıvamındaydı ama suyunda bir duruluk vardı, sanki özleşmemiş gibi. İlla içeceğim ya suyundan. Turşudan yemeye başladık, üzerinden bir 15 gün daha geçti. Bir baktım turşumun suyu tam içilecek kıvamda. Meğer biraz daha beklemesi gerekiyormuş özleşmesi için.
Bir bardak doldurup, içmedim tabi, sadece resmini çektim. Yarısını boşaltım yarım bardak içtim. Üzerine biraz tatlı toz kırmızı biber dökebilseydim tam ulaşacaktım turşu suyunun unutamadığım lezzetine.
Afiyet olsun...
1 yorum:
Merhaba turşuyu çok seviyorum ama hala kendime ait bir tarifim yok ve istediğim gibi tutturamıyorum.Annem bana da yapıyor sağolsun ama benim artık tam olarak öğrenmem gerek iyi sen ne güzel tarifini bulmuşsun sevgiler...
Yorum Gönder