7 Eylül 2009 Pazartesi

Buzlu Yeşil Çay


Buzlu çay tarifini http://www.annekedi.blogspot.com/  sayfasında gördüm. Çok hoşuma gitti, ben de yeşil çay ve naneli versiyonunun yaptım. Özgün tarifini annekedi'de bulabilirsiniz.

Malzemeler

Her iki bardak için 1 adet poşet yeşilçay
1 poşet siyah çay (biraz renk vermesi için koydum)
Her bir bardak için 1 tatlı kaşığı şeker
8-10 yaprak nane
Her dört bardak için 1 adet limonun suyu
İçme suyu


Yapılışı

Oda sıcaklığındaki su ve çay poşetleri cam bir kaba konur. Yaklaşık 3 saat güneşte bekletilir. Çay demini aldıktan sonra içine ince kıyılmış nane yaprakları ve şeker eklenir. Karıştırılır, buz dolabında soğumaya bırakılır.



Servis yapılacağında limon eklenir, nane yapraklarını uzaklaştırmak için süzgeçten geçirilir. Limon eklendiğinde çay berraklığını kaybediyor ama çok hoş bir tadı oluyor.

Nane, yeşil çay, limon ve buz kombinasyonu tam benim ağız tadıma göre.







6 Eylül 2009 Pazar

Ekmek Dolması (mikrodalga fırında)

Ekmek dolması bizim için Ramazan ayının vazgeçilmezlerinden. Çocukluğumda yılın her zamanı Kemeraltı fırınında bulunurdu, istediğimizde alıp yapardık. Artık ne kemeraltı fırını kaldı ne de 10-12 kişiye yetecek büyüklükte dolmalık ekmekler. Şimdi sadece Ramazan ayında dolmalık ekmek bulunuyor, bu ekmekler daha küçük 4-6 kişilik gibi. Ramazan sonrasında da kullanabilmek için bir kaç tane de derin dondurucuya koyuyorum.

Ekmek dolması buharda pişiriliyor. Ama ben mikrodalga fırını kullanarak da yapıyorum, çok başarılı ve çok daha çabuk.

Malzemeler
1 adet dolmalık ekmek
250 gram kıyma
2 adet orta boy soğan
1 çay bardağı çiçek veya mısırözü yağı (ekmek içi de kavrulacağı için yağ miktarı fazla)
1 tatlı kaşığı tereyağ
1/2 bardak (mikrodalga için ) veya 3 bardak et ya da kemik suyu. İkisi de yoksa sadece su kullanılabilir.
Maydanoz, dereotu, nane
Karabiber, kimyon, kekik
Tuz

Yapılışı


Dolmalık ekmek alındıktan sonra 2-3 gün bayatlanması beklenir. Bayatlayan ekmeğin üst kapağı bıçakla yuvarlak kesilerek kaldırılır. Ekmek içi çıkarılır, avuç arasında sürterek ufalanır.



Soğanlar yemeklik kıyılır, yeşillikler ince ince doğranır. Soğanlar 1 çay bardağı sıvı yağ ile pembeleştirilir. Kıyma eklenerek kavrulur. Ekmek içi ve yeşillikler eklenerek ekmek içi kavurmaya devam edilir. Tuz ve baharatlar eklenir.


Mikrodalgada pişirilecekse ekmeğin iç ve dış kısmına fırça ile et suyu bolca sürülür. Burada kıvam çok önemli, ekmek tamamen ıslatılmamalı, sadece nemlendirilmelidir. İçine harcı konup kapağı kapatıldıktan sonra ekmeğin dış yüzüne tereyağ sürülür. Düşük düzey mikrodalga ayarında 10 dakika pişirilir. Bu sürede ekmeği nemlendiren su buharlaşarak ekmeği yumuşatır.





Buharda pişirilecekse, ekmeği alacak büyüklükteki bir tencerenin içine ekmeğin yerleştirileceği bir yükselti konur. Benim bu amaca uygun bir rende kabım var, üzeri delikli olduğu için çok da kullanışlı. Ekmeğin içi harcıyla doldurulur, kapağı kapatılır. Burada ekmek mikrodalgadaki gibi nemlendirilmez. Ekmeğin oturtulacağı yüzey ve ekmeğin dış yüzeyine tereyağ sürülür. Yükseltinin üzerine oturtulur. Ekmeğe değmeycek şekilde et suyu ilave edilir, kapağı kapatılır. Orta ateşte yaklaşık 40-50 dakika pişirilir. Suyu azaldıkça sıcak et suyu veya su ilave edilir.



Afiyet olsun.

2 Eylül 2009 Çarşamba

Pencerede Biber




Balkonda sebze yetiştirmek sıcak baktığım bir konu değil. Hele benimki gibi egzos dumanı içindeyse zararlı bile buluyorum. Yine de maydanoz ve reyhan bulundurmaktan vazgeçemiyorum.

Bir dönem eşim balkonda domates yetiştirmeyi denemişti, zamanında kızaracak olgunluğa ulaşamadıklarından turşularını yapmıştım.

Benimki gibi küçük ve hava kirliliği altındaki bir balkonda sebze yetiştirmenin verimli olmadığı kesin, sağlıklı olup olmadığı tartışmalı. Çiçek gibi zevk için yetiştirilebilir ancak.

Malum küresel ısınma yaşıyoruz, sularımızı tüketirken dikkatli olmalıyız. Ben çiçeklerden vazgeçemiyorum ama çiçeklerimi sulamada sebze yıkama sularını kullanmaya özen gösteriyorum.

Sulama suyu içindeki biber çekirdeğinden çıkan biber fidesi büyüdü ve 6 adet biber verdi. Bunları toplamıştım, bir hafta sonra yeni biberler verdiğini gördüm. Sizlerle paylaşmak istedim.

Fırında Karnıyarık




Patlıcan en sevdiğim sebzelerden, karnıyarık ise en sevdiğim yemeklerden biri. Patlıcanı kızartmak ise en sevmediğim işlerden. Kızartma yağı kokusuna dayanamıyorum ve çok iyi havalanan yerlerde yapabiliyorum ancak.

Kızartma yapmayı sevmemem karnıyarık yapmamı engellemiyor. Belki lezzeti biraz eksik oluyor, olsun gene de güzel.

Malzemeler:

4 adet ince uzun patlıcan. (özellikle ince olanlar seçilmeli)
200 gr. kıyma
1 orta boy soğan
3 orta boy domates
4 adet sivri yeşil biber
Maydanoz, dereotu, nane
Karabiber, kimyon
Çiçekyağı
Tuz

Yapılışı:

Sebzeler yıkanır. Patlıcanlar kurulanır ve pijama şekline soyulur. Patlıcanın uzunluğuna göre 2 veya 3'e bölünür. Bir yüzünden uçlarından 1 cm kalacak şekilde boylamasına çentik atılır. Patlıcanların her tarafına fırçayla sıvı yağ sürülür. Daha sonra pişirme için de kullanılabilecek kenarlı bir kaba yerleştirilir. Fırını ızgara bölümünde orta hararette kızarıncaya kadar tutulur. Alt üst edilerek alt tarafı da kızartılır.

Soğan ince kıyılır, 2-3 yemek kaşığı yağda pembeleşinseye kadar çevrilir (neden pembe denir ki aslında sararmakla kızarmak arası bir renk). Kıyma eklenerek kavrulmaya devam edilir. İki domates ve bir domatesin içi yemeklik doğranır, kavrulan kıymanın üzerine konur. Suyu çekene kadar pişirilir. Kıyılmış yeşillikler ilave edilir, 1-2 dakika karıştırılarak pişirilir. Ocak kapatıldıktan sonra tuz ve baharatlar eklenir ve karıştırılır.


Izgarada kızarmış patlıcanların çentik atılmış bölümü üste getirilir, çentik bir kaşık yardımı ile açılarak ortası genişletilir. İçine hazırlanmış olan harçtan patlıcanın büyüklüğüne göre 1-2 kaşık konur. Harcın üstüne dilimlenip içi alınmış domatesden ve sivri biberden birer adet konur. Patlıcanların yüksekliğini yarısını aşmayacak miktarda sıcak su ilave edilir.


Fırında 200 C de 30-40 dakika pişirilir. Afiyet olsun.


Related Posts with Thumbnails